Chubb Türkiye Ülke Başkanı Emre Buğday: “Chubb olarak net sıfır karbon ekonomisine geçişi teşvik etme sorumluluğumuzun bilincindeyiz. 2050 global net sıfır karbon emisyonu hedefini destekliyoruz. Ancak net sıfır ekonomisine düzenli ve adil geçiş için, fosil yakıt endüstrisini iklimle kriziyle mücadele için adım atmaya teşvik etmenin, tüm fosil yakıt tesislerinin sigortalanmasının genel olarak yasaklanmasından daha etkili olacağına inanıyoruz.”

 

Chubb’ın, global iklim kriziyle ilgili politikaları neler?

Sigorta sektörü, müşterilerini iklim değişikliğine karşı daha dirençli hale getirecek ürün ve hizmetler sunarak risklerin azaltılmasına yardımcı oluyor. Chubb, müşterilerinin dönüşüm ve net sıfır hedeflerini destekliyor. Küresel yenilenebilir enerji sektöründe önemli bir yer rol oynuyoruz. Güneş, rüzgar ve biyokütle enerji santralleri gibi yenilenebilir enerji projelerini destekliyoruz.

 

Müşterilerimizin çevresel risklerine yönelik de yenilikçi çözümler geliştiriyoruz. Yaşanan krizlerden ders alarak yolumuza devam ediyoruz. İklim değişikliğinin neden olduğu zararlara karşı koruma sağlıyoruz ve risk mühendisliği gibi önleyici uygulamalara önemli yatırımlar yapıyoruz.

 

Chubb aynı zamanda dünya çapındaki operasyonlarının karbon ayak izini de azaltıyor.

 

Chubb'ın iklim politikaları, işinize nasıl yansıyor?

Chubb olarak net sıfır karbon ekonomisine geçişi teşvik etme sorumluluğumuzun bilincindeyiz. 2050 yılına kadar global net sıfır karbon emisyonu hedefini destekliyoruz. İklimle ilgili taahhütlerimiz ve eylemlerimiz, dünyada 2050 yılına kadar net sıfır karbon emisyonu hedefi yolunda yaşadığımız olağanüstü zorlukların gerçekçi bir değerlendirmesine dayanıyor.

 

Halihazırda dünyada enerjinin yüzde 80'inden fazlasının fosil yakıtlardan sağlandığı bir gerçek. Net sıfır ekonomisine düzenli ve adil geçiş için, bu konuda fikir birliğine varılması ve hükümetlerin, alternatif enerji üretiminde inovatif ve büyük çaplı özel sektör yatırımlarını desteklemesi gerekiyor. Ancak dönüşüm sürecinde güvenilir ve uygun fiyatlı enerjiye erişimin sürdürülebilmesi için, uzun yıllar boyunca önemli miktarda fosil yakıt kullanımı devam etmek zorunda. Net sıfıra geçiş için gereken siyasi ve sosyal desteğin oluşturulması açısından bu gerçeğin kabul edilmesi hayati önem taşıyor. Dolayısıyla Chubb'un iklimle ilgili eylemleri, hem toplumun önümüzdeki on yıllar boyunca fosil yakıtlara bağımlı olmaya devam edeceği gerçeğini hem de bu bağımlılığın mümkün olduğu kadar çabuk azaltılması gerekliliğini yansıtıyor. 

 

Sigorta sektörünün, enerji üretimi de dahil olmak üzere yasal ekonomik ve sosyal faaliyetlerden kaynaklanan risklere karşı koruma sağlama konusunda toplumsal bir sorumluluğu var. Geçiş döneminde, fosil yakıtlar dünya ekonomisi için vazgeçilmez olmaya devam ederken, Chubb dahil sigortacılara, bu faaliyetin risklerini azaltmada çok önemli bir görev düşüyor. Örneğin, enerji sektörü çalışanlarının iş sırasında yaralanması veya kritik enerji üretim tesislerinin doğal afetler veya diğer kazalar nedeniyle hasar görmesi durumunda, sigorta toparlanma ve iyileşme için mali kaynak sağlar. Sigortacılar aynı zamanda, yoğun karbon içeren fosil yakıtların sigortalanmasını sınırlayarak ve düşük karbonlu alternatifleri destekleyerek net sıfır ekonomisine geçişi teşvik ediyor.

 

Alternatif enerji kaynakları henüz toplumu ayakta tutacak ölçüde yeterli gücü sağlayamadığından fosil yakıtla ilgili tüm sigortacılık faaliyetlerinin derhal sonlandırılmasını veya yeni fosil yakıt kaynaklarının desteklenmesine genel bir yasak getirilmesini de doğru bulmuyoruz. Aksini yapmak, verilerimiz, içgörülerimiz ve yeteneklerimizle net sıfır karbon ekonomisine düzenli geçişin doğru şekilde yönetilmesine katkı sağlamaktan bizi alıkoyacağı için sorumsuzluk olurdu. Şöyle bir örnek verebiliriz: ‘Yeni fosil yakıt kaynaklarının’ yasaklanması, en karbon yoğun fosil yakıtlardan (örneğin kömür) daha az karbon yoğun fosil yakıtlara (örneğin doğalgaz) geçişten caydırabilir. Temiz enerji kaynakları toplam enerji talebini karşılamada yetersiz kalıyor. Ayrıca, tüm bir sanayi sektörünün sigortalanmasının genel olarak reddedilmesinin işlevsel olmayacağına inanıyoruz.

 

SİGORTALAMAMAK, FOSİL YAKIT FAALİYETLERİNİ SONLANDIRMAZ 

Geleneksel sigortaya erişimin engellenmesi, fosil yakıt faaliyetlerini sonlandırmayacak veya önemli ölçüde azaltmayacak. Bunun yerine, fosil yakıt endüstrisi, emisyon azaltma çabalarını önceliklendirmek için herhangi bir efor sarf etmeden ortak bir sigorta şirketi, özel bir sigorta şirketi kurmak veya diğer risk finansmanı önlemleri gibi alternatif risk transferi türlerine başvurabilir. Fosil yakıt endüstrisini, yerel koşulları ve enerji arzını dikkate almadan alternatif risk transfer mekanizmalarına yönelmeye zorlamak, aynı zamanda adaletsiz sonuçlara yol açma, bunu karşılayamayan topluluklara orantısız bir maliyet yükü getirme veya güvenilir ve uygun fiyatlı enerjiye erişimlerini engelleme potansiyelini de taşıyor. Fosil yakıt endüstrisini iklimle kriziyle mücadele için adım atmaya teşvik etmenin, tüm fosil yakıt tesislerinin sigortalanmasının genel olarak yasaklanmasından daha etkili olacağına inanıyoruz. Chubb olarak fiyatlandırma politikamızla karbon yoğunluğu en yüksek yakıtlardan uzaklaşmayı teşvik ediyoruz. Fosil yakıtlarla ilgili riskler arttıkça, çevreye verilen zararlar ve fosil yakıt şirketlerinin yöneticilerinin ve yetkililerinin eylemlerine ilişkin sorumluluk da dahil olmak üzere, bu risklerin sigortalanmasının maliyetleri önemli ölçüde arttı. Fosil yakıt endüstrisiyle ilgili kurumsal politikamızı belirlerken iklim değişikliği konularını da göz önünde bulunduruyoruz.

 

2023’ün Mart ayında Chubb yeni sigortalama şartları belirledi: Müşterilerin, en yoğu sera gazı salımına yol açan petrol ve gaz üretiminin yan ürünü olan metan emisyonlarını azaltmaları gerekecek. Chubb ayrıca, Dünya Koruma Alanları Veritabanı’nda (WDPA) yer alan, sürdürülebilir kullanıma izin vermeyen koruma altındaki alanlardaki petrol ve gaz projelerine sigorta teminatı sağlamayacağını duyurdu. Petrol ve doğalgaz çıkarımına ilişkin sigortalama kriterleri de çevre paydaşları ve uzmanlarla devam eden iş birliği ve görüşmeler neticesinde belirleniyor.

 

Küresel eğilimlerden söz edebilir misiniz?

Küresel anlamda risk algısının değiştiği dönemlerden geçiyoruz. Çatışmalar, jeopolitik gerilimler, yüksek faizler, enflasyon ve ekonomik dalgalanmalar tüm dünyada risk yaratıyor. Öte yandan dijitalleşen yaşam ve teknolojiyle birlikte müşteri beklentileri ve alışkanlıkları da çok değişti. Chubb olarak bu alanda oldukça yenilikçi bir firmayız. Bu alana sürekli yatırım yapıyor, kendimizi yeniliyor, müşterilerimizin ihtiyaçlarına uyum sağlıyoruz.

 

Zorlu koşullar her zaman fırsatlar yaratır. Bu aynı zamanda daha yenilikçi, daha geniş çözüm tabanlı ürünlerin piyasaya sürülmesine de yol açacaktır. Olumlu bir bakış açısına sahibim. Özellikle önümüzdeki beş yılın sigorta sektörü için bir fırsat penceresi olacağına inanıyorum.

 

2024 planlarınız nedir?

Çok iyi bir performans sergiledik. Ekibin kararlılığı ve sıkı çalışması sayesinde Chubb Türkiye başarılı bir dönem geçirdi. Müşterilerimizden ve iş ortaklarımızdan da çok güzel geri dönüşler alıyoruz. Bu kadar zorlu makroekonomik koşullar altında bu kadar iyi performans sergilemek büyük bir başarı.

 

Şirket olarak her zaman uzun vadeli operasyonel stratejilere ve bunları uygulamaya odaklanıyoruz. Hedefimiz, stratejik seçimlerimiz aracılığıyla uzun vadeli büyüme, tutarlı ve sürdürülebilir fiyatlandırma ve seçimlerle riskleri yönetmek.